Krematoryum Türkiye Neden Yok? Kültürden Kentleşmeye Derin Bir Analiz
Merhaba arkadaşlar—bugün biraz ağır ama bir o kadar düşündürücü bir konuyu birlikte irdeleyelim: Ülkemizde bir Zincirlikuyu Mezarlığı ya da başka bir noktada işleyen bir krematoryum tesisinin neden hâlâ var olmadığı. Yani “Krematoryum Türkiye neden yok?” sorusu. Mutfak sohbetlerinden farklı; kent planlaması, inanç dünyası, hukuk, toplumsal algılar… hepsi devreye giriyor. Siz de yorumlarda kendi görüşlerinizi paylaşın, bu alandaki sessizliği birlikte seslendirelim.
—
1. Köken ve Yasal Zemin
Türkiye’deki duruma baktığımızda, hukuken kremasyonun (ölü bedenin yakılarak kül hâline getirilmesi) tamamen yasak olmadığını görüyoruz. Örneğin, 1930 tarihli Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 224. ve 225. maddeleri, belediyelerin ceset yakılması için fırın tesis etme yetkisini düzenliyor. ([DergiPark][1])
Ancak pratikte “aktif çalışan krematoryum tesisi” bulunmuyor. Birçok haber ve makale bu durumu “hukuken var ama fiilen yok” biçiminde özetliyor. ([GazeteBilim][2])
Yani resmi olarak bir engel yok, fakat süreçlerin işletilmemiş olması, prosedürlerin tamamlanmamış olması, talebin düşük olması gibi nedenlerle uygulamaya geçmemiş durumda.
—
2. Günümüzde Yansımalar: Talepten Toplumsal Algıya
Talep açısından: Farklı inanç grupları, seküler bireyler veya yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları “yakılarak cenaze” seçeneğini düşündüklerini belirtiyorlar. Ancak Türkiye içinde uygun tesis olmadığı için bu talepler karşılanamıyor. ([DergiPark][1])
Toplumsal algı açısından: Türkiye büyük çoğunlukla Müslüman bir ülke olduğu için, İslam’ın defin (toprağa gömme) geleneği çok köklü. Medyada sıkça dile getirilen “İslam’da ölü yakmanın caiz olmadığı” görüşü, krematoryumun yaygınlaşmasını engelleyen önemli faktörlerden biri olarak gösteriliyor. ([takvim.com.tr][3])
Kentleşme ve şehirleşme boyutu: Büyük şehirlerde mezarlık alanlarının sınırlılığı, defin maliyetlerinin yükselmesi gibi sorunlar var. Bu bağlamda kremasyon bir alternatif gibi görülebilirken, Türkiye’de bu seçenek hâlâ gündeme tam oturmamış durumda. ([Gelir Kaynağım][4])
—
3. Engellerin Derinlerine İniş
a) Kültürel ve Dini Engeller
İslam geleneğinde ölen kişinin yıkanması, kefenlenmesi, toprağa gömülmesi gelenekseldir. Bu yüzden “yakılma” seçeneği yaygın olmadığı gibi toplumsal kabulü de düşük. Takvim gibi kaynaklarda bu vurgulanıyor. ([takvim.com.tr][3])
b) Yasal ve İdari Engeller
İlgili kanun var ama uygulama için yönetmelikler, belediyelerin proje hazırlaması, Sağlık Bakanlığı onayı gibi adımlar gerekli. Bazı kaynaklarda belediyelerin harekete geçmediği belirtiliyor. ([Tuzel Gülşen][5])
Ayrıca, “talep yok” deniyor ancak bu talebin ne düzeyde olduğu net değil; yani bir döngü var: Tesis yok → talep azalıyor → tesis yapılmıyor.
c) Teknik, çevresel ve ekonomik boyut
Krematoryum tesisleri altyapı, çevresel filtreleme, uzmanlık, yüksek maliyet gerektiriyor. Bu yatırımın geri dönüşü, mezar alanı sorunu olmayan bir toplumda daha düşük olabilir. Makaleler bu maliyetlerin ve çevresel etki analizlerinin Türkiye açısından henüz derinlemesine yapılmadığını söylüyor. ([Gelir Kaynağım][4])
Çevresel kaygılar: Küllerle ilgili düzenleme, filtre sistemleri… bunlar daha önce yaygın olarak tartışılmamış.
—
4. Geleceğe Potansiyel Etkiler ve Beklenmedik Alanlarla İlişkiler
Mezarlık alanlarının dolması, şehirlerde yeni defin sahalarının oluşturulmasının zorluğu, bu alanda kremasyonun bir çözüm olarak değerlendirilmesini gündeme getirebilir.
Azınlık inanç grupları ya da göçmen bireylerin defin tercihleri değişiyor olabilir; bu da hizmet ihtiyacını artırabilir.
Çevre bilincinin yükselmesiyle: Toprak kullanımı, uzun vadeli mezar bakımı gibi konular daha görünür hale geliyor. Bu bağlamda kremasyon “yer tasarrufu” açısından alternatif olabilir.
Ayrıca teknoloji ve sağlık açısından: Salgın gibi durumlarda ölü bedenlerin yakılması gibi uygulamalar tarih boyunca tartışılmış; gelecekte bu tür kriz anlarında krematoryumların rolü yeniden gündeme gelebilir.
Ama beklenmedik alan: Turizm ve yabancı uyruklular. Türkiye, mezar turizmi ya da anmayı farklı modellere açabilir. Yakılarak defin tercih edenler için yurtdışı seçenekleri yerine yerel çözümler geliştirilebilir.
—
5. Sonuç
Türkiye’de krematoryum olmamasının ardında birden çok sebep yatıyor: kültürel ve dini gelenekler, düşük uygulama ve tesisleşme, idari süreçlerin eksikliği ve ekonomik/çevresel faktörler. Hukuken engel çıksa da fiiliyatta henüz yaygınlaşmamış durumda. Ancak şehirleşme, çevre ve toplumsal değişimler göz önüne alındığında bu konu önümüzdeki yıllarda daha fazla gündeme gelebilir.
Siz ne düşünüyorsunuz? Türkiye’de krematoryum tesisinin kurulması gerekli mi sizce? Kültürel olarak kabul görür mü? Şehrinizde mezarlık alanı sorununu gördünüz mü? Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşmanızı bekliyorum—hep birlikte konuşalım ve bu sessizliği biraz olsun seslendirelim.
[1]: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1081195?utm_source=chatgpt.com “Kremasyonun Tarihçesi ve Türkiye’de Kremasyon – DergiPark”
[2]: https://gazetebilim.com.tr/turkiyede-olu-yakma/?utm_source=chatgpt.com “Türkiye’de ölü yakma (kremasyon): Hukuken var, fiilen yok”
[3]: https://www.takvim.com.tr/yasam/2025/03/31/krematoryum-nedir-nasil-uygulanir-turkiyede-krematoryum-var-mi?utm_source=chatgpt.com “Krematoryum nedir, nasıl uygulanır? Türkiye’de krematoryum … – Takvim”
[4]: https://gelirkaynagim.blogspot.com/2025/04/turkiyede-neden-krematoryum-yok-teknik.html?utm_source=chatgpt.com “Türkiye’de Neden Krematoryum Yok? Teknik, Yasal ve Altyapısal Açıdan …”
[5]: https://www.tuzelgulsen.av.tr/idare-hukuku/turkiyede-krematoryum-var-mi/?utm_source=chatgpt.com “Türkiye’de krematoryum var mı? Kremasyon mümkün mü? | Tüzel & Gülşen …”